+2 oy
121 gösterim
Gerçek Hikayeler kategorisinde (162,150 puan) tarafından
1672 yılını gösterdiği zamanlarda Hollanda'nın Dört bölgesinde mutlu biradam yaşıyordu.İş hayatına doktor olarak başlayan Cornelius Van Baerle, babasınınölümünden sonra mesleğini bıraktı. Van Baerle'nin babası tüccardı ve parasalbir sıkıntısı yoktu. Babası ölüm döşeğinde oğluna, "Mutlu ol" demişti. "Günboyu büroda çalışmak mutluluk değildir. Sakın benim gibi tüccarlık yapmayakalkışma. Sakin bir yaşamın olsun ue her şeyin ötesinde mutlu ol!.."Babasının ölümünden sonra Van Baerle geniş bahçesi olan bir eve taşındı vezamanını değerlendirmek amacı ile lâle yetiştirmeye başladı. Yepyeni bir türyada değişik renklerde lâleler ürettiğinde insanlar ona büyük paralaröneriyorlardı.Van Baerle'nin evinin yanında Isaac Boxtel adında biri oturuyordu. Çok çalışkan bir adam olan Boxtel, Van Baerle'den nefretediyordu. Bu nefreti sonsuza dek sürebilirdi. Boxtel, Van Baerle'nin kendilâlelerinden daha güzel, daha değerli lâleler yetiştirmesini çekemiyordu. Bunedenle gece gündüz Van Baerle'nin evini gözetliyordu. Onun lâleleriningüzelliği kıskançlığını daha da arttınyordu. Sonunda iki kediyikuyruklarından bağlayarak bahçe duvarının dibine bıraktı. Kediler tümçiçekleri berbat ettiler.Durumu gören Cornelius Van Baerle, bahçesindeki çiçekleri kedilere karşıkorumak için bir gözcü tuttu. Van Baerle, bu işi komşusu İsaac Boxtel'inyaptığını bilmiyordu.O günlerde, üzerinde başka hiçbir renk bulunmayan siyah lâle yetiştirene, yüzaltın ödül verileceğini ilân edilmişti.Van Baerle hiç zaman kaybetmeden işe koyuldu. Önce koyu kırmızı lâleleryetiştirdi.Bunları kahverengiye yakın koyulukta kırmızı lâleler izledi. Van Baerlebütün bu çalışmalardan sonra ertesi yıl koyu kahverengi lâlelere sahipolmuştu.Boxtel ise ancak açık kahverengi lâleler yetişti-rebilmişti. Kıskançlığındançalışamayacak kadar öfkeliydi. Bir teleskop satın alıp Van Baerle'ninbahçesindeki lâle fidelerini gözlemeye başladı. Gözledikçe nefreti daha daartıyordu.1672 yılının Ocak ayında kente Cornelius De Witte adında bir adam geldi.Doğruca Van Baerle'nin evine gitti. Bir süre bahçedeki lâleleri incelediktensonra yakın dostu Van Baerle'ye:"Seninle önemli bir konuda görüşmek istiyorum," dedi."O halde tohum odasına gidelim," dedi Van Baerle.Bu sırada Boxtel teleskopuyla olup biteni izliyordu.Van Baere eline bir lâmba alıp De Witte'yi tohum odasına götürdü. Buradalâle fidelerinin ve soğanlarının korunduğu kapalı büyük kutular vardı.Cornelius De Witte hükümetin önde gelen kişilerinden biriydi.De Witte, Van Baerle'ye heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Sonracebinden çıkardığı bazı kâğıtları Van Baerle'ye verdi.Bu arada Boxtel anlayamıyordu.onları devamlı izliyor, ama ne konuştuklarınıBoxtel, De Witte'nin halk tarafından pek sevilen biri olmadığını biliyordu.Belki de bu kâğıtlar, De Witte'nin bilinmesini istemediği bazı bilgileri içerengizli belgelerdi.Van Baerle kâğıtları alıp, fide kutularından birinin içine koydu. Sonra.DeWitte ile birlikte tohum odasından çıktılar.Boxtel düşüncesinde haklıydı. Kâğıtlar Fransa Krah'na yazılmış mektuplardı.Ama De Witte ne olduklarını arkadaşına açıklamayacak kadar tedbirliydi.Ondan sadece bir kâğıtları dikkatle saklamasını ve hiç kimseye sözetmemesini istemişti.Van Baerle, kâğıtları kutuya yerleştirdikten sonra onları bir daha aklına bilegetirmedi.O dönemde Hague Hollanda'nın başkentiydi. 20 Ağustos 1672 günü caddelersilâhlı insanlarla kaynıyordu. Bunlar hızlı adımlarla hapishane yönündeyürüyorlardı.Bir grup atlı bu insanları hapishane kapısından uzaklaştırmaya çalışıyordu.İçeride Cornelius De Witte ile kardeşi John De Witte vardı."De Witte kardeşler kaçmamalı!""Öldürün onları!" diye kalabalık bağırıyordu.Hapishanenin dışındaki askerlerin başındaki komutan:"Bir adım daha ilerlerseniz ateş ederiz!" diye haykırdı.Bunun üzerine kalabalık durdu.İçerde ise Cornelius De Witte hücresindeki yatağında hasta yatıyordu. JohnDe Witte başucunday-dı:"Sevgili Cornelius," dedi. "Hapishanenin arka kapısına bir araba getirttim.Kaçman için her şey hazır!""Kalabalığın bağırtısını duyuyorum."John:"Evet çok kalabalıklar. Fransa Kralına yazdığımız mektuplar nedeniylebağırıyorlar.Merede o mektuplar?""Onları Van Baerle'ye bıraktım... Biliyorsun Van Baerle, Dort'ta yaşıyor.""Van Baerle konu hakkında hiçbir şey bilmez. Ama o mektuplar evindebulunacak olursa, onun da başı derde girer. O mektuplar yakılmalı. VanBaerle'ye onları yakması için haber göndermeliyiz." John'u bu sözleri üzerineCornelius: "Kiminle haber gönderebiliriz?" diye sordu, "uşağım Craekehaberi götürebilir. O burada!.." Cornelius masanın üzerinde duran İncil'denbir sayfa koparıp dostu Van Baerle'ye kısa bir not yazdı."Sevgili Van Baerle,Sana uerdiğim mektupları lütfen hiç okumadan yak. Yazılanları bilmenemniyetin bakımından sakıncalı. Onları yakmakla De Witte kardeşlerinşerefini ue yaşamlarını kurtarmış olacaksın.Cornelius De Witte 20 Ağustos 1672."John, İncil yaprağını Craeke'ye verdi. Bu arada kalabalığın uğultusu dahayükselmiş, sesler gittikçe daha yakından gelmeye başlamıştı."De Witte kardeşlere ölüm!""Kahrolsunlar!" '"Onları yok edelim...""Gel," dedi John kardeşine. "Buradan gitmeliyiz!"John'un yardımı ile zorlukla yataktan kalkabilen Cornelius De Witte,hücresinden çıkıp, merdivenleri indi. Merdivenlerin bitiminde Rosa onlarıbekliyordu. Rosa gardiyanın kızıydı. On sekiz yaşındagüzel mavi gözlü bir kızdı. Heyecanla:"Sakın ön kapıdan caddeye çıkmayın," dedi. "Askerler gitti... erse, hemenöldürür."Cornelius:"Ne yapacağız?"Rosa:"Arka kapıdan çıkın. Dar bir yola açılır. Arabanızın sürücüsüne sizi oradabeklemesini söyledim. Ayrıca, babamın size yardımcı olmayacağını bildiğimiçin anahtarı da getirdim."Cornelius:"Sevgili Rosa," dedi. "Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Odamdakimasanın üzerinde duran İndiden başka sana verecek bir şeyim yok. Onuokuyamayacağını da biliyorum, ülkesini seven bir adamın sana verebileceğitek armağan bu! umarım sana şans getirir""Teşekkür ederim, efendim. Okuyamasam da onu hep saklayacağım."Dışarıdan gelen sesler iyice yaklaşmıştı."Çabuk gelin," dedi Rosa.Rosa kapıyı açınca kendilerini avluda buldular."Durmayın, hemen gidin!" diye bağırdı kız. "Halk kapıyı kırmak üzere..."Araba hemen hareket etti. Hapishanenin arka kapısına geldiklerinde arabacı:"Kapıyı açın!" diye bağırdı.Görevli:"Açamam, anahtarı benden aldılar," dedi.Bunun üzerine John, arabacıya:"Başka bir kapıyı denemeliyiz," dedi.Araba geri döndü. O sırada avluya giren eli sopalı bir sürü adam arabanınpeşinden koşmaya başladı.John, arabacıya:"Daha hızlı! Daha hızlı sür!" diye bağırdı.Adamlar yolu kesmişlerdi."Dur!" diye bağırdılar.Hızla yoluna devam eden araba, kendini arabanın önüne atan bir adamınüzerinden geçti.John tekrar bağırdı:"Dur! Arabayı terketmeliyiz...""Oradalar!" diye haykırdı kalabalık.O sırada bir adam atlardan birini vurdu. Hayvan yere yıkıldı.Diğerleri Cournelius'la ile John'u arabadan çekip çıkardılar.."Kardeşim, kardeşim nerede?" diye bağırdı John De Witte.Ama çok geçti. Cornelius'un cesedi avlunun ortasında yatıyordu. Kalabalığınarasından biri John'un başına nişan aldı, ama silâh tutukluk yaptı. Bununüzerine adam silâhın kabzasını John'un başına indirdi ve onu yere yıktı.Çok geçmeden iki kardeşin cesedi hapishanenin avlusundaki bir ağaçtasallanıyordu...Adamlar işlerini bitirmişlerdi.Hague'de Cornelius ve John De Witte kardeşlerin öldürüldükleri sıradaCraeke bindiği atı çatiatır-casına Dort'a doğru ilerliyordu. Yıkık dökük birkulübede atını bıraktıktan sonra kayıkla ırmağı geçip tepeye doğru tırmandı.Karşıda Dört kenti görünmüştü. Su kenarında güzel görünümlü evler vardı.Tepenin bir kenarında uzun ağaçların arasında diğer evlere oranla daha genişbir ev göze çarpıyordu. Burası Van Baerle'nin eviydi.Craeke, eve doğru yürüdü.Van Baerle limonlukta elinde tuttuğu üç çiçek fidesini inceliyor:"Siyah lâleyi mutlaka yetiştireceğim," diye kendi kendine konuşuyordu."Kazanacağım para ödülünü de Dort'un yoksullarına dağıtacağım. Bu lâle,Van Baerle'nin Siyah Lâlesi olarak anımsanacak."Bu sırada kapı çalındı. Hizmetçi gidip kapıyı açtı. Sonra limonluğa koşup:"Craeke adında biri sizi görmek istiyor, efendim. Size Hauge'den bir mektupgetirmiş.""Craeke! Bu John De Witte'in uşağı. Söyle birkaç dakika beklesin."Craeke'nin, "Bekleyemem," elindeki fideleri yere düşürdü.diyerek limonluğa girmesiyle Van Baerle"Neler oluyor?" diye sordu Van Baerle. "Bu telâşın niye?""Size getirdiğim mektubu hemen okumalısınız.""Pekâlâ Craeke. Telaş etme okuyacağım."Mektubu masaya bırakıp, az önce düşürdüğü fidelerini yerden aldı. O sıradahizmetçi tekrar koşarak geldi."Efendim! Efendim! Hemen buradan gitmelisiniz!''"Şimdi ne var? Gene ne oldu?""Sokak askerlerle dolu!""Ne istiyorlarmış?""Sizi! Hemen gitmelisiniz!" diye haykırdı hizmet-ÇiVan Baerle ne yaptığını düşünmeksizin Craeke'nin getirdiği mektubu aldı,fideleri içine sarıp ceketinin cebine koydu.Tam o sırada bir subay ve altı asker limonluğa girdiler.Subay:"Siz Cornelius Van Baerle misiniz?""Evet, benim.""Evinizde bulunan resmi mektupları derhal bana verin!""Ne mektupları, bir şey anlamıyorum?""Cornelius De Witte'nin size ocak ayında bıraktığı mektuplardan sözediyorum.""Fakat, onları size veremem. Arkadaşıma söz verdim.""Şu kutuyu açmanızı emrediyorum. Siz açmazsanız ben açacağım»"Subay dediğini yaptı. Mektuplar kutudaydı."Güzel, mektupların burada olduğunu söylemişlerdi bize... Gerçekten deburada...""Ne demek istiyorsunuz?""Bilmezmiş gibi tutukluyorum."davranmayın. Şimdi bizimle geleceksiniz. Sizi"Beni niçin tutukluyorsunuz? Suçum ne?""Bunu size yargıç söyler.""Nereye gidiyoruz?" "Hague'ye!"

Devami gelsin mi?

Yorumunuz

Fotoğraf yükle:

Önizleme:

Görüntülenecek adınız (isteğe bağlı):
Gizlilik: E-posta adresiniz yalnızca bu bildirimlerin gönderilmesi için kullanılacak.
İstenmeyen Reklam Koruması:
Üç artı iki = kaç eder? Rakamla yazınız
Gelecekte bu doğrulamadan kurtulmak için, lütfen giriş yapınız veya kayıt olunuz.

1 yorum

+1 oy
(87,700 puan) tarafından
tarafından seçilmiş
 
En İyi yorum
 Part 2 ne zaman gelecek çok heyecanlıydı. 
(162,150 puan) tarafından
Aksam atarim
(87,700 puan) tarafından
Tamam nerden buluyorsun böyle hikayeleri
(162,150 puan) tarafından
Roman bu aslinda :D

7,668 Hikayeler

28,069 Yorum

23,809 Alt Yorum

19,115 kullanıcı

37 Online Users
0 Member 37 Guest
Today Visits : 6900
Yesterday Visits : 16435
Total Visits : 28029643
...