Değişim... Belki de beni ayağa kaldıran o duygu.
Bazi insanlar sevdiklerinin hep aynı olarak kalmasını ister ama uzun süre geçtikten sonra değişirse hemen ondan soğumaya başlar. Bazı insanlar hiç değişmeş ve insanlar tarafından çok sevilir. Ben bunlardan birinciyle karşılaştım. Eskiden, daha doğrusu 9 cu sınıftan önce bam başka bi insandım. Çocuksu şeyler yapar, telefonda 20-25 oyun yükler, galerimide hep gereksiz şeylerden dolu tutardım. Telefonu kontrol ettiklerinde hiç bişey söylemezdiler ama yine de ben babamın yerine olsaydım hemen telefonu kendi elimden alırdım. Çünkü o zamanlar telefon beni tamamen çocuksu yapmıştı. Her şeye çabuk inanıyor, internette her önüme gelenle dostluk kurmaya çalışıyordum.
Nedenini bilmediğim şekilde 9 cu sınıfta artık arkama bi dönüp baktığımda o çocuksu anılarım beni çok sinirlendiriyordu. O yüzden değişimimin ilk aşaması burada gerçekleşmişti. Her ne kadar eskiden de okulu sevsemde bu aşamadan sonra okula daha çok hevesim vardı. Herkesin içinde fıkralar söyler, espiriler yapardım ama bu degişimden sonra bu özelliklerimi kaybettim. Artık daha utangaçtım. Değişimimin yine bir sebebi ingilizceden upper kursunu zayıf notlarla tamamlamam oldu dersem doğrudur.
10 cu sınıfın başı benim için çok iyi başladı. İki kere ingilizceden hikaye yazma yarışmasına katıldım ama ne yazık kı bazı sorunlar ($!) nedeniyle burdan boş döndüm. O esnada oraya birlikte gittiğim kızla aramızda küçük bi sohbet oldu ve sanırım benden hoşlanıyordu. Ki yine de ne yazık kı artık değişimimin ikinci aşamasına geçtiğim için yavaş-yavaş hemen kendimden soğuttum. Viral olan Sigma videolarını görmeyen yoktur işte bende tam onlar gibi olmak için artık pek bi aşka hevesim kalmamıştı. Kendimce hayalı bir sevgili yaptım ve onunla ilgili şiirler yazmaya başladım. Neyse. Ve 2024. Sanırım en kötü yıl)
İlk başta torunun önünde kart oynarken dünyadan ebedi giden dayım. Hemen 25 gün sonra (30 Ocak) doktora gidip tedavi alıcam deyipte giden ve geriyede cenazesi gelen babam... Kalbime resmen hançer batmıştı. Şu hikayeyi yazdığım ellerimin benim ki olduğuna hâlâ inanmakta zorluk çekiyorum. Çünkü kendi ellerimle üzerine toprak attığıma hâlâ inanamıyorum. Daha böyle şeyleri yaşamak için erken değilmiydi. Ona benzemeye çalışıyorum. Ama daha sadece fotoğraflar benziyor...
[silindi]
[silindi]
Ona benzemek için daha 40 fırın ekmek yesem bile yetmeyecek gibi kalbime. Her gece uyku haram gibi. Annemin ağladığını görünce daha da yer yarılıp içine girmek istiyorum. Her gece her gün hep aklımda o övütleri.
Neyse daha fazla uzatmadan söylüyorum. Değişin ama sadece iyi olmak için değişin. Başkalarının eleştirileri ne olursa olsun...