Şamarcı Söğüt
Dersler bittikten sonra Scorpius ve Albus kimse fark etmesin diye farklı zamanlarda binalarından çıktılar ve Şamarcı Söğüt'ün altında buluştular.
Bu şekilde tam bir hafta geçti. Scorpius, masada oturmuş Albus'u bekliyordu. Bir müddet sonra Albus elinde parşömen kağıtları, mürekkep ve tüy kalemle içeriye girdi. Bunları masaya bıraktı, ellerini beline koydu.
"Bunlar ne için?" Diye sordu Scorpius.
"Taklit için. " Dedi Albus ve Scorpius'un yanında bir sandalyeye oturdu.
"Neyin taklidi? " Diye sordu Scorpius.
"Hermione Granger'ın yazısını taklit edecek. " Dedi bir ses kapıdan, Scorpius ve Albus o yöne doğru kafalarını çevirdi. Bu Lisa'ydı.
"Senin burada ne işin var? " Diye sordu Scorpius.
"Yardıma geldim. " Dedi Lisa.
"Ne yardımı? "
"Lisa'nın çok iyi taklit yaptığını öğrendim ve bize yardım etmesi için rica ettim. " Diye söze atladı Albus.
"İyi o zaman. " Dedi Scorpius. O sırada Albus, parşömen kağıtları arasından bir kağıt çıkardı ve
"Buldum." Diye bağırdı.
"Ne buldun? " Dedi iki kardeş aynı anda. Albus elindeki kağıdı göstererek
"Bunu bana Hermione yollamıştı. Kendi el yazısıyla yazdı. " Dedi. Albus, Lisa ikisinin karşısına oturdu, Albus'un elinden kağıdı aldı, soluna koydu ve sağına da mürekkebi koydu, tüy kalemi alıp yazmaya başladı. Yazarken sesli bir şekilde yazdıklarını okuyordu,
"ѕαуıη мяѕ. мιηєяνα.
αℓвυѕ ρσттєя νє ѕ¢σяριυѕ мαℓƒσу'υ αуıя∂ıя∂ığıηızı ∂υу∂υк. вιz gєçєη ѕєηє мααℓєѕєƒ кι вöуℓє вιя нαтαуα ∂üşмüşтüк αмα ηє уαρıρ ηє є∂ιρ тєкяαя вυℓυşтυℓαя. ѕιzє тανѕιуєм вöуℓє вιя нαтαуα кαℓкışмαуıη. σηυη уєяιηє öмüя вσуυ... " Diye yazıyordu Lisa ama Scorpius onun sözünü kesti,
"Ceza ömür boyu olmasın. " Dedi. Lisa kafsını salladı ve yazmaya devam etti.
"вυ ∂öηєм уα ∂α вυ уıℓ вσуυη¢α ∂єναм є∂є¢єк вιя ¢єzα νєяєвιℓιяѕιηιz.
ѕєνgιℓєяℓє ѕιнιявαкαηı нєямισηє gяαηgєя. " Diye bitirdi.
"Bu oldu. " Dedi Albus.
"Bence de artık saklanmamıza gerek yok. " Dedi Scorpius.
"Hadi o zaman baykuş kulesine. " Dedi Lisa. Çocuklar herşeyi orda bırakıp koşarak Baykuş Kulesi'ne gittiler. Albus bir baykuş aldı ve mektubu onun ayağına bağladı.
"Minerva McGonagal'a götür. " Dedi. Baykuş uçarak pencereden çıktı. Çocuklar da yatakhanelerine gittiler.
Ertesi gün McGonagall, Albus ve Scorpius'u odasına çağırdı. Çocuklar, McGonagall'ın kapısının önüne geldiler. Heyecanla kapıyı çaldılar. McGonagall'ın 'gir' demesiyle odaya girdiler.
"Artık görüşebilirsiniz." Dedi.
"Çok teşekkürler Efendim." Dedi çocuklar aynı anda.
"Çıkabilirsiniz." Dedi McGonagall. Çocuklar tam çıkacakken,
"Haaa bu arada o mektubu sizin yazmadığınızı biliyorum. Hermione ile konuştuğumda bana o mektubu kendisinin yazmadığını ama doğru olduğunu söyledi. Soru yok. Hadi yatakhanelerinize. Aynı oda da kalıyorsunuz. " Diye ekledi.
Çocuklar odalarında bu konuyu konuşuyordu.
"Nasıl şüphelenip de Hermione'yi aradı ki? " Dedi Scorpius.
"Boşver abi. Sonuçta ayrılmıyoruz. " Dedi Albus.
Ertesi gün yine derslerde yan yana oturmuşlardı. Beraber geziyorlardı. Artık herşey yoluna girmişti. Taki o güne kadar...
Arkadaşlar lütfen kusura bakmayın. Sık sık bölüm atamıyorum. Eğer 1. Bölümü okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim.