Kapı çaldı. Margaret "Tanrım biri şu kapıya baksın" dedi. Daha sonra Margaret gidip kapıyı açtığında bir kadın ve yanında küçük bir çocuk duruyordu. Kadın elini uzatarak "Merhaba ben Barbara bu da oğlum Billy" dedi. Margaret gülümsedi ve "Memnun oldum ben de Margaret bizim de iki oğlumuz var Jeff ve Liu" dedi. Peter geldiğinde Margaret "Oh Peter komşularımızı tanı" dedi. Peter "Merhaba ben Peter" dedi. "Ben de Barbara dedi Barbara. Peter elini Billy'e doğru uzatarak "Merhaba küçük adam" dedi. Barbara "Yakında Billy'nin doğum günü yeni komşularımızı orda görmeyi çok isteriz" dedi. Margaret bu daveti kabul etti. Bu yeni insanlar tanımak için bir şanstı. Ama Jeffrey bundan memnun değildi. Annesine bağırarak "Ben partiye falan gitmeyeceğim" dedi. Margaret "Hadi ama Jeff bu yeni insanlar tanımak için bir fırsat" dedi. Jeffrey "Parti gibi kalabalık yerler bana göre değil" dedi. Margaret daha fazla bağırarak "O partiye gidilecek nokta!!" dedi. Jeffrey fazla bağırmak istiyordu ama bunun işe yaramayacağını bildiğinden sustu.
Gece yatağa uzanırken Jeffrey'nin içinde kötü bir his vardı. Bu his canını acıtıyordu, ne olduğunu bilmiyordu.
Yarın sabah da böyleydi. O gün babalarının işi olduğundan okula otobüsle gideceklerdi. Kahvaltıdan sonra hazırlanıp çıktılar. Otobüs durağında Jeffrey ve Liu'dan başka kimse yoktu. Böyle zengin bir mahallede kimse otobüs kullanmazdı tabi. Bu an üç kaykaylı çocuk oraya yaklaştı. Çocuklardan biri "Selam ben Randy" dedi. Hiç bir şey anlamayan Jeffrey ve Liu Randy'nin yanındaki biri kilolu diğeri de sıska olan çocuklara baktılar. Randy kilolu çocuğu göstererek "Bu Troy" sıska olan çocuğu da işaret ederek "Bu da Keith" dedi. "Buralar bizden sorulur sizi bebeler". Daha sonra Randy "Şimdiyse ne var ne yok hepsini bana verin". "O haklı" dedi Troy. Liu kollarını sıvayıp yumruk atmak istediğinde Randy bıçağını çıkarıp "Hop hop sakin ol ufaklık ben sadece barışçıl bir şekilde paranızı istemiştim ama görünüyor ki siz kavgaya dünden razısınız" dedi. Bu sırada Jeffrey Randy Troy ve Keith kavgaya başladılar. Liu onları izliyordu. Jeffrey Randy'nin elindeki bıçağı alıp çocuklara saldırdı. Liu "Bunu neden yaptın?" dedi. Jeffrey "Hadi hemen gidiyoruz" dedi.
Şaşırtıcı bir şekilde Jeffrey çocuklara ettiği bu işkenceden zevk almıştı. Ama yarın her şey değişti..
Yarın sabah polis onların evinin kapısında belirdi. Jeffrey'nin üç çocuğu bıçakladığını söyledi polis. Ama Liu bu sırada gelip "Abimin suçu yok bunu ben yaptım" dedi. Polisler Liunu götürdükleri de Jeffrey bağırarak "Hayır, hayır Liu onlara söyle! Onlara benim yaptığımı söyle!"
Ama geçti. Ve yarın Billy'nin doğum günüydü. Jeffrey istemese de annesinin zoruyla partiye gitti. Bu onun için hiç iyi değildi. Daha sonra diğer çocuklar gibi kafasına kolboy şapkası takıp oynamaya başladı. Bu sırada Randy Troy ve Keith üçlüsü de buradaydı. Onlar Jeffrey'nin yanına geldiler. Çamaşır suyu ve benzin karışımı bir maddeyi Jeffrey'nin üzerine dökerek onu yaktılar.
Jeffrey hastaneden sargılarla döndü. Liu da bu sıra hapisten çıkmıştı. Çünkü polisler kamera kayıtlarını kontrol ettiklerinde Jeffrey'e saldıran çocukların o çocuklar olduğunu görmüştüler. Ve bir gün Jeffrey'nin sargıları açıldığında gördükleri içinde şok olmuştular: Jeffrey'nin teni bembeyazdı, eski kumral saçları şimdi siyahtı. Liu bunu gördüğünde Jeff'e "O kadarda kötü değil" dedi. Bu abisine söylediği ilk yalandı...
Akşam annesi Margaret lavabodangelen tuhaf sesler duydu.Lavaboya gittiğinde Jeffrey göz kapaklarını yakmış ve ağzını dudaklarından başlayarak kulağına kadar gülümseme şeklinde kesmişti. Annesi sorduğunda ise her zaman gülümseye bilmek için ağzını kestiğini, göz kapaklarını ise yeni güzel yüzünü her zaman göre bilmek için yaktığını söyledi. "Nasıl güzel miyim anneciğim?" diye sordu Jeffrey. Margaret "Evet oğlum evet babanı da çağırayım o da yeni yüzünü görsün" dedi. Margaret Petere bir şeylerin ters gittiğini ve silahı alıp gelmesini söyledi. Gittiklerinde ise Jeffrey elinde bıçakla kapının önünde durup "Anne güzel olduğunu söylemiştim, yalan söyledin!" diyip annesi ile babasını öldürdü. Liu önce duyduğu tuhaf seslerden dolayı uyandı ama daha sonra umursamayıp uyudu. Daha sonra birisimin onu izlediği hissine kapıldı ve uyandı. Değerli abisi eliyle onun ağzını tutarak dedi "Şşş.. Sadece uyu"
